Dile deÄŸil göze bak
Yüze deÄŸil öze bak
Görmek istersen aslı
Lâfa deÄŸil hâl’a bak
Hâl’i neyse kiÅŸi o
Söz neyse terazi o
Başka tanık gerekmez
Ölçü ne söylerse o
BoÅŸ lafa gerek yoktur
Çok lafta yalan çoktur
Söylenen söz olmalı
Söz yaydan çıkan ok’tur
Gıybete ne gerek var
Gıybette kul hakkı var
Gerekirse dilsiz ol
Konuşmayıp susmak var
Olmaya sözün yalan
Doğrudur eşref kılan
Asılsız söz söylemek
Eder doÄŸruyu talan
Kul hakkı haram yeme
Dün dünde kaldı deme
Günden sonra gece var
HelâlleÅŸme bekleme
Heybesi hak olanın
İçi dolu olanın
Yolu doğru olanın
YolculuÄŸu hayr olur
Heybesi boş olanın
Sözü nahoÅŸ olanın
Eseri yas olanın
Akıbeti nar olur
Tamiri geçmiÅŸ dama
Balçık çamuru yama
Çöktükten sonra çatı
Ah vah çekip aÄŸlama
Gönül Derya, sevgi su
Beden gemi doÄŸrusu
Okyanuslarda yüzüp
Kara bulmak arzusu
Can bedende misafir
Gelir Med gider Cezir
Son halin toprak sudur
Gerisi Allah kebir